Eylül 5, 2020 tarihinde yayınlandı
Gebe kalmak biyolojik, psikolojik ve kültürel süreçleri birlikte barındırır. Tıbbi engellerin giderilmesi gebeliğin ön koşuludur. Ancak bireylerin psikolojik durumları bu süreci olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Toplumun, çevrenin ve ailenin çiftler üzerinde beklentileri, yineleyen sorular anne baba adaylarının üzerinde beklentiyi arttırmakta ve daha yoğun kaygı, stres, korku yaşamalarına neden olmaktadır. Bu gibi durumlar ise kişilerin “Bende bir sorun mu var?”, “Bebek sahibi olamayacak mıyım?”, “Etrafımdakilere ne diyeceğim?” sorularını beraberinde getirmektedir. Bununla beraber kişilerde sosyal geri çekilme, depresyon, duygusal dengesizlik, cinsel ilgi ve istek kaybı görülmektedir.
Stresin gebelikle ilişkisini araştıran çalışmalar az olmakla birlikte elde edilen bulgular, stresin gebe kalmada etkisini açıklar niteliktedir. İnfertilite ( Kısırlık), tanısı alan kadınların %50’si hayatlarındaki en üzücü olayın çocuk sahibi olamamak olduğunu belirtmektedirler. ABD’ de yapılan bir araştırmaya göre kısırlık tanısı alan kadınların stres seviyelerinin, ölümcül bir hastalığa yakalanan kişilerin stres seviyeleri kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Gebe kalamamak kişilerin stres seviyelerini arttırırken, artan stres gebelik başarısını ciddi anlamda düşürüyor.
Gebelik için çeşitli tedavi protokollerine başlandığında istenilen durum, yumurtalıkların rahatlıkla çalışması, yumurtalıklara giden kan akışının yeterli olması, yumurtalıkların beslenmesi ve döllenme gerçekleştikten sonra rahim kaslarının gevşeyerek gebeliği kabul edip gebeliğin devamının sağlanmasıdır. Adrenalin, noradrenalin, kortizol gibi stres hormonlarının fazla salgılanması ise rahimin çalışma fonksiyonunu olumsuz etkiler. Aynı zamanda stres, yumurtlamayı sağlayan hormonlarla hipotalamus adı verilen merkezde yani aynı yerde yönetilmektedir. ABD Eunice Kennedy Shriver İnsan Gelişimi ve Ulusal Çocuk Sağlığı Merkezi’nde yapılan bir çalışmada, yumurtlama döneminde adrenalin seviyesi yüksek kadınların, seviyenin düşük olduğu kadınlara göre gebe kalma oranının %12 daha az olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bazı kadın doğum uzmanlarına göre ise stres tek başına gebeliği engelleyebiliyor.