İletişim

Tehlikeli Bir Bağlanma: Fanatizm

Nurefşan Yılmaz

Nurefşan Yılmaz

Uzman Klinik Psikolog


Ocak 31, 2023 tarihinde yayınlandı



Fanatizm Nedir?

Fanatizm, bir görüşün/düşüncenin ya da davranışın saplantılı bir şekilde savunulduğu durumları ifade eder. Bu durum, bir siyasi görüşe, spora, hobilere, dine veya benzeri olgulara yönelik olabilir. Fanatik kişiler, bu gibi olgularla kendilerini özdeşleştirirler. Daha da ileri boyutu olan “holiganlık” ise fanatikliğin abartılarak zarar verici boyuta geldiği durumdur.

Fanatik Kişilik Özellikleri

Fanatik kişiler, katı, sabit fikirli, eleştiriye toleransı olmayan, siyah-beyaz düşünce yapısında kişilerdir. Çoğunlukla olayları/durumları iki uçta değerlendirirler. Hayatlarında ara tonlar yoktur. İyi/kötü, hep/hiç, sevgi/nefret düşünce biçimleri ön plandadır. Fanatizm genellikle Antisosyal Kişilik Bozukluğuna (AKB) sahip kişilerde görülür. Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olamayan fanatik bireylerde de sağlıksız bir kişilik örüntüsü vardır.

Fanatizmin Temelinde Ne Var?

İnsanın temel ihtiyaçlarından olan “Aidiyet” hissi her bireyde doyurulması gereken bir ihtiyaçtır. Kişiler kendilerine tanımlarken ait oldukları grupları/kimlikleri kullanır. Bu toplumsal kimliklerle dünyada yalnız olmadıklarını hissettikleri bir psikolojik güven sınırında rahatlıkla yaşarlar. Aidiyet hissinin oluşturduğu bu güven sınırı, kişiyi varoluş kaygılarından koruyan bir halka vazifesi görür. Kişinin hayatta kalmasını ve hayatına yön vermesini sağlar. Kişi, ait olduğu toplumsal kimlikten uzaklaştıkça kaygıları artar, yaşamla baş etmekte zorlanır. Güven alanı sarsılır ve bunun oluşturduğu olumsuz duygulardan kurtulmak için bulunduğu kimliğe daha sıkı tutunur. Artık o kimlikle özdeşim süreci başlar. Bu özdeşim “öteki” kavramını doğurur. Kendi varlığı kimliğine “göre” ya da diğer kimliklere “rağmen” vardır. Varoluş, bağımlı bir hale gelir. Taraftar olduğu görüş/takım yenilgi yaşarsa kendini yenik düşmüş addeder. Başarılarını ise kendi başarısı olarak görür

Fanatizm Sağlıksız Bir Bağlanmadır!

Ait olmanın ve bağlanmanın sağlıklı olanı hepimizin ihtiyacıdır. Ancak fanatizm, bu bağlanmanın sağlıksızlığına işaret eder. Kişiler genellikle taraftar olduğu olgunun/inancın “sadakatli bir temsilcisi” olduğunu düşünse de aslında bu rasyonalizasyon sağlıksız bağlanmanın habercisidir. Ebeveyninden ayrışamamış, bireyleşmeyi tamamlayamamış kişiler yetişkinlik dönemine geldiğinde fanatizm sorunu ile karşı karşıyadırlar.

Sağlıklı Bağlanma ve Fanatizm Farkı

Herkes kendini tanımlarken bir millete, dine, görüşe, ilgi alanına, gruba aitliğini ifade eder. Vatanseer bir kişinin milletine, dindar bir kişinin dinine, sağlıklı bir taraftarın takımına bağlılığı elbette fanatizm değildir. Sağlıklı bir aidiyet, sağlıklı bir bağlanma herkesin psikolojik ihtiyacının doyurulması için gereklidir.

Fanatizm ile sağlıklı bağlanma arasındaki farkı anlayabilmek için Bediüzzaman Hazretlerine kulak verelim:

“Mesleğim haktır veya daha güzeldir demeye hakkın var. Yalnız hak benim mesleğimdir demeye hakkın yoktur.”