İletişim

Dokunmanın İyileştirici Gücü

Nurefşan Yılmaz

Nurefşan Yılmaz

Uzman Klinik Psikolog


Şubat 3, 2023 tarihinde yayınlandı



Dokunmanın İyileştirici Gücü

İnsanoğlu dünyaya geldiğinde ilk ve en önemli iletişim aracı dokunma duyusudur. Bu duyu anne karnında gelişen ilk duyudur. Özellikle bebeğin ilk 2 yıl içinde beyin gelişimi dokunma duyusu kullanılarak inşa edilir. Ne kadar çok temas o kadar beyin gelişimi demektir. Aynı zamanda sinir sistemini en iyi düzenleyen, stres hormonlarını en hızlı yatıştıran yöntem de dokunmadır. Derinin altındaki sinir uçları dokunmayla uyarılır ve serotonin gibi rahatlatıcı hormonlar artar. Tene dokunmak adeta ruha yapılan bir dokunuştur. Teselli verici ve iyileştirici bir gücü vardır. Dokunmak, doğal ağrı kesici görevini üstlenir. Vücutta ağrı kesici niteliğindeki morfinden çok daha şiddetli bir güce sahip olan Endorfin hormonunun salgısını arttırır. Dokunmayla bağlılık, güven, aidiyet, şefkat hormonları olan Prolaktin ve oksitosin seviyeleri de yükselir. Adeta dokunmak beynin gıdası gibidir. Dokunma eksikliği ile büyüyen bir çocuk ileride sosyal duygusal becerileri regüle etmekte zorlanır. Anne sütünün çok besleyici, vitaminli olmasına rağmen doyurucu olmamasının bir nedeni de bebek ile ten tene temasa daha çok geçmesi içindir. Temas ile bebeğin sinir sistemi gelişir. Bebekler, annenin bedeninin dışarıya gönderdiği sinyali alır. Anne ne yaptığını düşünürse düşünsün bebek bedeni takip eder.

20 yy. da Batı’da hijyen ve temizlik kaygılarıyla bebeklere dokunmaktan kaçınan yetimhane çalışanları bir süre sonra bu durumun bebekler için öldürücü olabildiğini gördü. Bu durumun bilincine varıldıktan sonra yetimhanedeki bakıcılar çocukları kucağına almaya başladı ve dokunarak sevgi verdiler. Nihayetinde dokunularak sevilen çocukların dokunulmadan büyüyen çocuklara göre çok daha sağlıklı olarak geliştiği gözlemlendi. Dokunmak, aynı zamanda bağışıklık sisteminde de koruyucu etkiye sahiptir. Hem psikolojik hem fizyolojik sağlığımız açısından koruyucu bir faktördür. Dokunmanın çocukların ruhsal, davranışsal problemlerinin çözümünde de ortak ve etkili bir yöntem olduğu görülmektedir.

Hayat, uyanıp annemin yüzünü sevmekle başladı. –G. Elliot